Sermayeye Eklenen Önceki Yıllar Kar Paylarının Tasfiye Sonucu Dağıtılması Halinde Stopaj Yapılmaması Gerektiğine İlişkin Danıştay Kararı

ÖZET
Danıştay 9. Dairesi, 13.2.2019 tarihli ve E. 2016/4386 K. 2019/292 sayılı Kararında,
Maliye Bakanlığı’nın şirketin tasfiyesi sonucunda düzenlenecek olan kesin bilançoda yer
alan, ödenmiş sermaye dışındaki öz sermaye unsurlarının ortaklara dağıtılması
durumunda kâr payına bağlı olarak vergi kesintisinin yapılması gerektiği yönünde
görüşünün olması nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine açılan davada,
 Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-B bendinde “kârın sermayeye ilavesi kâr dağıtımı
sayılmaz” hükmünün yer aldığı,
 Dağıtılmadığı sürece tevkifata ve beyana konu olmayan kâr paylarının Yasa
hükümlerinin tanıdığı imkândan faydalanılarak sermayeye eklendiğinde şekil
değiştirdiği ve kâr payı olmaktan çıkıp sermaye haline geldiği,
 Tasfiye sonucu geri verilen sermaye paylarından dağıtılmayan kâr payını ayrıştırıp
vergilendirmenin Yasa’nın “kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı
sayılmayacağı” yönündeki hükmüne ve amacına aykırı olacağı,
yönünde karar vermiştir.

Davalı idarece; tasfiye payının, menkul sermaye iradı (kâr payı) olarak kabul edildiği ve
tasfiye sonucunda düzenlenecek olan kesin bilançoda yer alan, ödenmiş sermaye dışındaki
öz sermaye unsurlarının ortaklara dağıtılması durumunda kâr payına bağlı olarak vergi
kesintisinin yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından tasfiye işlemlerinin tamamlanması, diğer bir deyişle şirketin
borçlarının ödenmesi, alacaklarının tahsil edilmesi, menkullerinin ve gayrimenkullerinin
paraya çevrilmesi gibi işlemlerin tümünün sona erdirilmesinin ardından kalan son tutar olan
“tasfiye payı”nın şirket ortaklarına dağıtılması sırasında, sonradan bir vergi tarhiyatı ile karşı
karşıya kalmamak için Maliye Bakanlığı’nın özelgelerinde belirtilen görüş doğrultusunda
ihtirazi kayıtla verilen muhtasar beyannameye dayalı olarak ödenen gelir (stopaj) vergisinin
iadesi dolayısıyla açılan davada; Danıştay 9. Dairesi, 13.2.2019 tarihli ve E. 2016/4386 K.
2019/292 sayılı Kararında;
 Davacının tasfiye memurluğunu yaptığı şirketin 02/05/2012 tarihinde tasfiyeye girdiği,
tasfiye sürecinde elde edilen tasfiye kârından %20 kurumlar vergisi ve %15 gelir
(stopaj) vergisi kesintisi yapıldıktan sonra kalan ve ortaklara dağıtılan servet değeri
(tasfiye payı) üzerinden Maliye Bakanlığı’nca son yıllarda verilen özelgeler sebebi ile
sonradan vergi tarhiyatı ile karşılaşmamak adına %15 gelir (stopaj) vergisi kesintisi
yapılıp ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden verginin ödendiği,
 Ancak söz konusu stopaja tabi kar payının daha önceki yıllarda şirket sermayesine
eklenmiş olan geçmiş yıl kârlarını içerdiği, bunların şirketin tasfiye edilmesi
sebebiyle ortaklara dağıtılması durumunda Maliye Bakanlığı’nın kâr dağıtımına
bağlı vergi kesintisi yapılmasını gerektiğini belirttiği için ihtirazı kayıtla
beyanname verildiği,
31.08.2020/174-3
 Şirketlerin kârlarını şirkette bırakmalarını özendirmek amacıyla sadece kâr dağıtımı
halinde gelir (stopaj) yapılması için Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-B bendine “kârın
sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz” hükmünün getirildiği, bu nedenle tam
mükellef kurumların elde edecekleri kârın dağıtılması halinde maddelerde belirtilen
şekilde bu kâr payları üzerinden tevkifat yapacakları açık olmakla birlikte söz konusu
kârın dağıtılmayıp sermayeye eklenmesi durumunda yasa hükmü uyarınca tevkifat
yapılmayacağı,
 Dağıtılmadığı sürece tevkifata ve beyana konu olmayan kâr paylarının Yasa
hükümlerinin tanıdığı imkândan faydalanılarak sermayeye eklendiğinde şekil
değiştirmekte ve kâr payı olmaktan çıkıp sermaye haline gediği,
 Tasfiye sonucu geri verilen sermaye paylarından dağıtılmayan kâr payını ayrıştırıp
vergilendirmenin Yasa’nın “kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı
sayılmayacağı” yönündeki hükmüne ve amacına aykırı olacağı,
Yönünde karar vermiştir.

Kaynak: www.turmob.org.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Translate »